Bu dönemde erkekler için şapka giyilmesi, din adamlarının kıyafetlerinin düzenlenmesi kanunla belirlenirken kadınların çağdaş kıyafet giymeleri teşvik edilmiştir. Bir yabancı yazara göre, Atatürk’ün kıyafet inkılâbı ile şapkanın yanı sıra tüm giysi biçimi değişerek Türk gardırobu altüst olmuştur 38. Televizyonun Tarihçesi ve Geçmişten Günümüze Gelişimi. Sincan Profesyonel Televizyon Tamircisi 0 (312) 322 15 27 Tv Tamiri, Televizyon Tamiri, Uydu Tamiri, Uydu Montajı, Televizyon Montajı, Uydu Servisi, Panel Tamiri, Merkezi Uydu Sistemi Ankara, Merkezi Uydu Sistemi Montaj Fiyatları, Merkezi Uydu Sistemi Fiyatları, Merkezi Anten Geçmişten Günümüze Demiryolu Ulaşımı Teknolojileri. Günümüz teknolojisi ile Demir yolu ulaşımı lüks olmuş durumda ve her geçen gün de lüks olma özelliği artıyor. Peki bu Demir yolu ulaşımı teknolojisinin geçmişi nasıl? Telefon ülkemize her ne kadar 1900’lerin başında gelmiş olsa da yaygınlaşma süreci 1970’lerde başladı. Radyofon’dan, yeni nesil akıllı telefonlara geldiğimiz süre zarfında; telefon sadece ses iletim cihazı değil; bilgisayar, televizyon, müzik çalar, fotoğraf makinesi olmayı başardı. Gelecek teknolojiler, neleri Buzdolabının Geçmişten Günümüze Değişimi Kısaca. Evlerinizde şüphesiz ki en önemli eşyaların başında buzdolabı gelmektedir. Yiyecekleri, içecekleri ve diğer besin maddelerini soğutmak için kullanılan buzdolabı hayatımızda büyük önem taşımaktadır. Her dönemde ihtiyaç duyulan soğutma amacı için kullanılan GeçmiştenGünümüze Haberleşme Araçları. • M.Ö 3000 civarında Mısırda HİYOROGLİF adı verilen yazı sistemi bulundu. Bu yazılar insan hayvan ve eşya şekillerinden ve bazı sembollerden oluşmaktaydı. • M.Ö 1300 Civarında Mezopotamyada ( Bugünkü Suriye ve Irak toprakları) ilk alfabenin kullanıldığı bilinmektedir. fxC44r. 5. Sınıf Türkçe Geçmişten günümüze ulaşım araçlarının değişimi hakkındaki düşüncelerinizi kısaca ve uzun ele günümüze ulaşım araçlarının değişimi hakkındaki düşüncelerinizi ile ilgili kısaca bir yazı örneği ;Cevap İnsanların ihtiyaçlarına göre ve insanların sürekli olarak gelişimi ile beraber dünyada var olan nufüsun artması ile birlikte geçmişten günümüze ulaşım araçlarının değişimi hızlı bir şekilde at arabaları, atlar, develerle birlikte ulaşım sağlanırken ihtiyaçların artması ve insanların daha rahat bir şekilde bir yerden bir yere gitmek için tren, uçak, araba, kamyonve gemi gibi ulaşım araçları günümüze ulaşım araçlarının değişimi hakkındaki düşüncelerinizi yazınız. konusu ile ilgili uzun bir yazı örneği ;Cevap Geçmişten günümüze ulaşım araçlarının değişimi hızlı bir şekilde meydana gelmiştir. Geçmiş dönemlerde var olan ihtiyaçlarının azlığı, nüfusun az olması at arabaları, develer ve atların kullanımı yeterli gelişen insanlık ve insan ihtiyaçlarının artması ve insanların konforlu bir şekilde yaşaması için bilim adamları ve mucitler tarafından yapılan icatlar hayatımızı kolaylaştırmaktadır. Geçmiş dönemlerde insanların aylarca yol alarak gittikleri yolları gemiler, tren ve uçaklarla kısa sürede ve konfor içinde gidilmesi sağlanmaktadır. Geçmişten günümüze ulaşım araçlarının değişimi hakkındaki düşüncelerinizi Hakkında Soru Sormak İster Misiniz ? Yorum ve Düşüncelerinizin Bizim İçin Ne Kadar Değerli Olduğunu Biliyor Musunuz ? Destek ve Yorumlarınız için Tıklayınız... İlkel dönemlerde yaşayan insanlar, işlerini yapabilmek ve zamanı öğrenmek için güneşe bakardı. İnsanlar bu dönemde gündelik işlerini yapabilmek için gün ışığından yararlanırdı. Peki sonra ne oldu? İşte tüm merak edilenleri ile saatin icadı ve gelişen dönemde saat türleri. Saat nasıl ortaya çıktı?Saat çeşitleriGüneş saatiSu saatiKum saatiAteş saatiMekanik saatlerin icadı Saat nasıl ortaya çıktı? Güneşin doğması ve batması, vakti ölçmek için insanlara yetiyordu. Ancak daha sonra nüfusun artması insanların zamanla devlet kurarak yaşamaya başlaması, devletin görevlerini düzen içinde yapma çalışması zamanın daha anlaşılır olma halini ortaya çıkarmıştır. Bu gereksinimler sonucunda ilk olarak MÖ 4000 yıllarda Mısır da icat edilen güneş saatidir. Değişen zamanda gereksinimler sonucu birçok saat çeşidi günümüze kadar gelmiştir. Saatin rakamları arasındaki açılar 30 derecedir. Saat çeşitleri Başlıca saat çeşitleri; Güneş saati, su saati, kum saati ve ateş saati olarak sıralanmıştır. Bu saatler hakkında detaylı bilgi ve sıralama şu şekildedir. Güneş saati İlk kullanılan saattir. Bu saat bir kazığı yere 90 derecelik açı ile dikilmesidir. Güneşin hareketi sonucunda kazığın gölgesi hareket eder ve harekete bağlı olarak ta zamanı bölümlere ayırmışlardır. Ancak güneşli olmayan günlerde bu işlevini yerine getiremediğinden saatte gelişmeler devam etmiştir. Su saati Mısır ve Babil gibi medeniyetlerde kullanıldığı bilinen su saati güneş saatinin işlevsiz olduğu durum için icat edilmiştir. Su saati bir kabın içindeki suyun akması ile kabın içerisindeki işaretler ilerleyen zamanı göstermekteydi. Daha işlevsel olarak kullanılmıştır. Kum saati Üst üste bulunan iki cam fanusun içerisindeki kumum birinden diğerine aktarılmasıdır. Kum saati daha çok kısa zaman dilimlerini belirttiği için işlevselliğini azaltmaktadır. Kum saati ile ilgili olarak detaylı bilgi almak için şu sayfayı ziyaret ediniz; İlginizi Çekebilir Kum Saatinin Tarihçesi Ateş saati Mum saati olarak ta bilinen ateş saati yandıkça mumun arkasındaki işaretler zamanı belirlemekteydi. İlk kullanım yeri bilinememekle beraber You Jiangu adlı Çinli bir şairin şiirinde bahsedilmektedir. En bilinen mum saatler İngiltere kralı Alfred’in saati ile bilim adamı El Cezeri’nin 1206 yılında tasarladığı saatlerdir. Ayrıca Dünyanın En Büyük Saatleri başlıklı makalemize göz atabilir, listede en büyük saatlerden birinin Türkiye’de olduğunu görebilirsiniz. Mekanik saatlerin icadı Günümüze doğru ihtiyaç olarak zamanı belirlemede kullanılan saatler, işlevsel olarak yetersiz kalmaktaydı. Artık mekanik saatler icat edilmeye başlamıştı. 1524’te Alman kilit ustası Peter Henlien, tarihte bilinen ilk kurmalı saati üretti. Saat o dönemde zamanı gösteren bir araç olmaktan çıkıp modaya dönmüştü. İnsanlar saati aksesuar gibi kullanmaya başlamışlardı saati olmayan ayıplanıyordu. Lüks bir ihtiyaç olmuştu. 1600’lerde bu görüş değişmedi insanlar saati mücevher olarak görüyordu. 1656 ilk sarkaçlı saat üretildi. 1952’de ilk kez kurulmayan saat üretildi. Bu saat pil denen mucize ile çakışıyor hiçbir saatin ulaşamadığı dakikliğe ulaşıyor. 1970’lerde elektronik saatler piyasada ilk kez görülmeye başladı. Fotoğraf makinası, daire biçiminde ters bir görüntünün oluştuğu bir karanlık odadır. Görüntü, tepe noktası ön kısmında açılmış bir delik üzerinde yer alan ışıklı koninin tabanında bulunur. “Objektif” denilen bu delik, bir mercekle ya da bir mercek takımıyla donatılmıştır. Karanlık odanın dip kısmı, “buzlu cam” kapsayan bir şasiden meydana gelir. Çekilecek konunun görüntüsü bu cam üzerine düşürülerek netliği ayarlanır ve çekim sırasında burası duyarlı yüzeyle yıllarında objektifsiz “Camera Obscura” Araplar tarafından İbn-El Haitham ve Kamaladdın ortaya çıkarılmıştır. Ancak Rönesans döneminde ressamlar, resimde perspektife başvurmaya başlayınca Camera Obscura’yı karanlık kutu kullanmışlardır. 1452-1517 yıllarında yaşayan Leonardo da Vinci, fotoğrafla da ilgilenmiş ve camera obscura’nın tanımını yapmıştır. Aynı zamanda görüntü oluşumunun insan gözünde de meydana geldiğini açıklamıştır. Leonardo da Vinci “Camera Obscura”yı yani karanlık kutunun genel prensibini şöyle tanımlamıştır “Dışarıda duran cisimler öndeki yüzeye delinmiş olan küçük bir delikten karşı duvara ters görüntüler şeklinde yansımaktadır.”1550 yılında Nürnbergli Cardan, küp biçimindeki kameranın önündeki deliğe ufak bir cam küre yerleştirmiştir. Kısa bir süre sonra İngiliz bilgin Newton, cam küre yerine mercek kullanarak bugünkü kameranın ilk adımını Johann Zahn, Wurzburg’da optik ile ilgili bir kitap yayınlamış ve Obscura hakkında açıklamalar yapmıştır. Bu Camera Obscura; bir mercek, netliği ayarlayan hareketli bir tüp ve görüntüyü ters olarak yansıtan bir aynadan yılından sonra Nicephore Niepce fotoğraf alanında yeni deneyler geliştirdi. Litografi ile ilgilenerek taşın üzerine çizilen herhangi bir resmin görünmesini sağlayacak derecede şeffaf maddeleri taş üzerine uyguladı. Bu yöntemle 1822 yılında asfalt tabaka ile kaplanmış bir cam plaka üzerine Papa VII. Plus’u gösteren resmi çizmiştir. Niepce, deneylerine devam ederek 1826 yılında evinin penceresinden çatısını dünyanın kalıcı ilk fotoğrafik görüntüsünü çekti. Bu işleme “Heliografi” yani “güneş yazısı” adını verdi. Niepce bu yıllarda Fransız mucit Daguerre ile birlikte çalışmaya başladı. Birlikte geliştirdikleri aygıt ile ışık kaynağı bol olan hareketsiz ve yakın objelerin fotoğraflarını 4 dakika gibi kısa sürede çekebiliyorlardı. Niepce 1833 yılında ölünce Daguerre, çalışmalarına yalnız devam etti ve 1837 yılında kamerada film yerine iyot buharına tutulmuş parlak yüzeyli bir gümüş levha kullandı. Pozlanan bu levhayı da civa buharında banyo ederek bir cismin görüntüsünü elde etmeyi başardı. Bu icadına “Daguerreotype” adını verdi. Daguerre’in bu çalışması Fransız Bilimler Akademisi tarafından 19 Ağustos 1839 tarihinde onaylandı ve fotoğraf, resmen bir buluş olarak ilan yılında Çekoslovak Josef Max Petzval, bir daguerreotype aygıtı yaptı. Tümü metalden yapılan bu aygıt, koni biçiminde ve bir sehpa üzerindedir. Aygıtın en geniş yerinde, buzlu cama bağlı ve netliği ayarlayan bir mercek bulunan Daguerreotype idi. Netlik ayarlandıktan sonra karanlık odada, buzlu camın yerine içinde duyarlı tabaka bulunan kaset konulmaktaydı. Üzerinde ışığı 16 kez daha güçlü geçiren bir çift mercek vardı ve bu sayede poz süresi kısaltılmıştı. Aynı yıl İngiliz William Henry Fox Talbot, modern fotoğrafa yönelik çalışmalar yapmış ve negatif-pozitif tekniğini bularak fotoğrafta yeni bir dönemin başlamasını sağlamıştır. Talbot, manzara ve anıt görüntülerini “Camera Lucida” aracılığıyla çizmeyi denemiştir. Yine 1841 yılında ilk kez elde taşınabilen küçük kamera Voiglander tarafından yapılmıştır. 1858 yılından itibaren de istenilen negatif boyutlarına göre kamera yapımına başlanmıştır. Örneğin; Thurston Thompson, sarayındaki Raphael’in eskizlerinin büyük reprodüksiyonlarını çekebilmek için 360 x 90 cm. boyutlarında bir kamera yapmıştır. O dönemde agrandisman baskı yerine kontakt baskı 1/1 kopya yapılıyordu. Bu nedenle istenilen negatife göre de kamera yapılıyordu. Örneğin; George Lawrence Chicago ve Alton demiryolu şirketine ait yeni bir yolcu treninin fotoğrafını çekebilmek için özel bir kamera yapmıştır. Bu kameranın yapımında 160 kg. çimento, 150 m. ağaç kullanılmıştı. Toplam ağırlığı 409 kg. olan bu kamera odak uzaklığı 168 cm. biri geniş açılı, diğeri odak uzaklığı 300 cm. olan iki objektife yılında Amerikalı Eastman Kodak, “Kodak” adını verdiği, film ile çalışan ilk kamerayı yapmış ve film olarak da selüloit şerit kullanmıştır. 1874 yılında Pierre Jules Cesar, kısa zamanda çok sayıda fotoğraf çekebilen bir kamera geliştirmiş ve bu kamera daha sonraki yıllarda sinematografinin doğmasına neden olmuştur. 1880 yılından sonra kameraların boyutlarında büyük ölçüde değişiklikler yapılmıştır. Daha önceki yıllarda yapılan büyük ölçüdeki kameralar yerine “dedektif kameralar” denilen şapka, baston, dürbün ve tabancaların içine sığabilecek kadar küçük boyutlarda yapılmış ve yılında 9 x 12 cm. Linhoff kamera yapılmıştır. Bu kameranın özelliği, objektifinin içerisinde bir enstantenenin bulunması ve standart aksesuara sahip oluşu, bunların gerektiğinde değiştirilebilmesidir. 1892 yılında Londe ve Dessoudeix, üstten bakılabilen spiegelreflex kamerayı yapmışlardır. 1911’de Voiglander, tamamen metalden körüklü bir kamera yapmıştır. 1925 yılında Oscar Barnack, 24 x 36 kamerayı yaptı ve aynı yıllarda Kodak da renkli filmini ortaya yılında Mr. Land polaroid makinayı icat etti. Daha sonraki yıllarda ise kamera teknolojisindeki gelişmeler, fotoğraf ve teknoloji işbirliği ile daha üst düzeylere götürülmüş, mikroskobik çalışmalar, uzay fotoğrafçılığı, sualtı fotoğrafçılığı gibi özel alanlar geliştirilmiş, çok daha detaylı bir fotoğraf tekniği oluşturulmuştur. Daguerre’in daha o tarihte hareketli körükle donatılmış kübik kutusu, optiğin ve kimyanın gelişimine uydu; bütün parçaları gerekli bütün işlemlere cevap verecek biçimde kusursuzlaştı. 19. yüzyılın sonlarında fotoğraf makinaları ve merceklerde büyük ilerlemeler sağlandı. 20. yüzyılın başından itibaren de en büyük gelişme renkler ve merceklerde oldu. Gelişen mercekler sayesinde görülebilen -ve hatta görülemeyen- herşeyin fotoğrafını çekmek mümkün oldu. Bu merceklerle ortaboy ve küçük fotoğraf makinaları seri üretimlerle piyasaya sunuldu. Bu gelişmeler sonucu elverişli bütün ışıklarda fotoğraf çekimi kolaylaştı. Fotoğraf makinalarının boyutlarının küçülmesi ile birlikte filmler de rahatça harcanabilecek kadar 1839 yılında birdenbire ortaya çıkmış bir buluş değildir. Birçok araştırmacının yüzyıllar süren çalışmalarının bir sonucudur. Özellikle Sanayi Devrimi sonrasında toplumların sosyal ve ekonomik düzeylerinin artması, burjuvazinin ve aristokrasinin kendi görüntülerini ölümsüzleştirmek istekleri, görülenin duyarlı bir yüzey üzerine geçirilmesi ve çoğaltılmasında yeni yollar aranmasını zorunlu kılmıştır. Bu zorunlulukla birlikte kimya ve optik alanında çalışanlar araştırmalarını birleştirmiş ve aralarında ortaklıklar kurarak fotoğrafın gelişimini yüzyıl bir keşifler yüzyılı olarak kabul edilmektedir. Fotoğraf teknolojisindeki temel ve en önemli buluşlar da bu yüzyılda gerçekleşmiştir. 1950’lerden itibaren Japon makinalarının dünyayı sarması, 1960’larda renkli fotoğrafın yaygınlaşması, 1970’lerden itibaren de baskı sistemleri ve labaratuvarların gelişmesi, 1980’lerde elektroniğin gelişimi ve fotoğrafta uygulanması, fotoğrafı kitlelere yayan dönüm noktalarıdır. İçinde olduğumuz son dönüm noktası ise bilgisayar teknolojisi ile birlikte dijital fotoğraf çağına giriştir. Tüm bunlara bakılarak fotoğrafın bir teknoloji olarak değerinin gözardı edilmemesi gerekir. Fotoğraf, gelişmenin sürmesi ve daha da hızlanabilmesi için gerekli teknolojik bilgidir. Günümüzde bu işlevini tüm görkemi ile sürdürmektedir. Elektormanyetik specturum içerisinde sadece küçücük bir alanı görmemizi sağlayan insan gözünün yerini, specturumun en kısa ve en uzun dalga boylarında varolan, gözle görülemeyen şeyleri görülebilir hale getiren fotoğraf almıştır. Görülemeyecek kadar küçük veya hızlı nesneler, erişilemeyen uzaklıklar ve katmanlar, atmosferdeki ve tüm evrendeki değişiklikler hep fotoğraf sayesinde “görülebilir” olmuştur. Bu nedenle bilimsel bir alan olan fotoğraf, biyolojiden uzay bilimine, coğrafi oluşumlardan arkeolojiye, antropolojiden sanayileşmenin sonuçlarına kadar birçok konuda bilimin yanında olmuştur. Yaşamın bütün alanlarında vazgeçilmez olan fotoğraf nedeniyle makina ve aksesuarlarındaki teknik gelişmelerde kaçınılmaz olmuş ve fotoğraf makinaları çeşitli formatlarda kulanıcılara Makinalarının Sınıflandırılması Genel olarak fotoğraf makinaları; 35 mm. makinalar, refleks makinaları, compact makinalar, körüklü makinalar, minyatür makinalar, stüdyo makinaları, sualtı makinaları, polaroid makinalar, otomatik ve yarı otomatik makinalar, dijital makinalar gibi çok değişik tipte ve özelliktedir. Bu kadar çok çeşit ve özellikte olduğundan sınıflandırmak da güçtür. Ancak, boyutlarına göre, kullanılış şekil ve amaçlarına ve özelliklerine göre sınıflandırmak mümkündür. Bu sınıflandırmalar arasında en bilinen ve yaygın olanı kullandıkları film boyutlarına göre sınıflandırılmasıdır. Buna göre;1-Büyük Boy Fotoğraf Makinaları Bu tip makinalar, 9 x 12, 13 x 18 cm. ve daha büyük boyutlarda tabaka film kullanan makinalardır. Büyütme olanakları sayesinde yüksek kalitede görüntü elde edilen bu makinalar stüdyolarda ve dışarıda profesyonel amaçlarla mimari, endüstri, reklam ve portre fotoğrafları çekiminde kullanılırlar. Taşınabilir ve sabit olmak üzere iki türlüdür. Ağır ve elde taşınarak kullanılmaları zor olduğundan bir sehpa üzerinde bulunmaları gerekir. Makine ve objektif arasında bir küçük körük vardır. Netlik ve perspektif ayarlamaları arka kısımdaki buzlu cam üzerinden bakılarak, körüğün yukarı-aşağı, sağa-sola hareketi sayesinde en kusursuz biçimde yapılabilir. Ortalama büyüklükte bir stüdyoda portre fotoğrafları için 35 cm., grup ve boy fotoğrafları için 15 cm. veya 20 cm. odak uzaklıklı iki objektif Boy Fotoğraf Makinaları 6 x 4,5 cm, 6 x 6 cm, 6 x 7 cm, 6 x 8 cm ve 6 x 9 cm. boyutlarında film kullanan fotoğraf makinalarıdır. Kendi aralarında kutu makinalar, katlanabilen makinalar, çift objektifli refleks makinalar ve tek objektifli refleks makinalar olmak üzere gruplandırılabilir. Ancak günümüzde kullanılan orta boy makinalar tek objektifli taşınabilir makinalardır. Normal objektiflerinin odak uzaklıkları 80 – 127 mm arasındadır. 45 mm.’den 360 mm.’ye kadar değişik odak uzaklıklı objektif kullanırlar. Arka kısmında bulunan film magazini değiştirilerek kullandıkları film boyutları farklı boyutlarda kullanılabilir. Kod numarası 120 olan roll film ve magazin değişimi ile plan sheet film de kullanılabilir. Stüdyolarda, portre fotoğraflarında, basın, reklam, endüstri fotoğrafları ve moda çekimlerinde profesyoneller ve ileri düzeydeki amatörler tarafından Boy Fotoğraf Makinaları Bu tip makinalar, standart 24 x 36 mm. boyutlarında film kullanan makinalardır. Küçük boyutlu ve hafif olmaları, filmlerinin ucuzluğu, sonuçlarının kaliteli olması nedeniyle profesyonel ve amatör fotoğrafçılar tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Yanlış bir tanımlama ile “Leica” Layka makine olarak bilinirler. Çünkü Leica, bu sınıfa giren makinalardan sadece birisinin markasıdır. 24 x 36 mm. ya da 35 makina diye tanımlamak daha doğrudur. 35 bu küçük boy fotoğraf makinalarının normal objektifi 50 mm civarındaki odak uzaklıklı objektiflerdir. Objektifleri değiştirilebilen özellikte olan makinalar, çok değişik amaçlarla kullanılabilirler. Balık gözü, geniş, normal, tele, zoom ve makro objektifler takılarak farklı odak uzaklıktaki görüntüler elde edilebilir. Çok amaçlı olarak amatör ve profesyoneller tarafından Minyatür Fotoğraf Makinaları Gizlenebilen, kibrit kutusu büyüklüğünde ve daha küçük boyutlarda olan makinalardır. Bu sınıfa giren değişik amaçlar için üretilmiş, saat, düğme, çakmak vb. şekillerde olan tipleri vardır. Genellikle fotoğrafı çekilen kimsenin haberi olmadan fotoğrafının çekilmesi istendiğinde kullanılan makinalardır. Görüntü boyutları çok küçük olduğundan fazla büyütme olanağı vermezler. Polis, casus ve askeri amaçlar ile gizli çekim gerektiren haberler için basın mensupları tarafından Polaroid Fotoğraf Makinaları Özel kullanım amacı olan, fotoğraf çekildikten sonra görüntüyü hemen fotoğraf olarak veren makinalardır. Gövde yapısı, obtüratör, objektif ve vizör sistemleri diğer makinalar gibidir. Ancak arka kısımları özel kasetli film bandını alacak şekildedir. Film bandının biri negatif, diğeri pozitif kağıt şerit şeklindedir. Fotoğraf çekildikten sonra makinanın kenarından pozitif ve negatif kağıtların ucu çekilir. Bu çekiliş sırasında negatif kağıt bir merdane etrafında döner ve pozitif kağıtla yüzyüze gelir. Kağıt üzerinde ince bir poşet içinde jelatin halinde banyo develope edici bir kimyasal madde vardır. Kağıt, dışarı çekiliş sırasında iki merdane arasından geçer ve geçerken de merdaneler arsında sıkışan poşet patlayarak içindeki banyo kimyasalı kağıt üzerinde hızla develope işlemine başlar. Yaklaşık bir dakika içerisinde görüntü oluşumu tamamlanır. Acil fotoğraf gerektiğinde, anı fotoğrafı çekiminde, 4 objektifli türleriyle dörtlü vesikalık çekiminde, reklam çekimleri için ışık ve düzenleme kontrolleri için Dijital Sayısal Fotoğraf Makinaları Piksel çözünürlük temel ilkesi ile çalışan bilgisayar devreli fotoğraf makinalarıdır. Diğer tüm fotoğraf makinaları film kullanıp, bir dizi kimyasal develope işlemi ve agrandisör baskı işleminden sonra görüntü elde edilmesini sağlarken dijital fotoğraf makinaları ile bütün bu işlemler ortadan kaldırılmıştır. Bilgisayar teknolojisinin son yıllarda çok hızlı gelişimi doğal olarak bir teknik ürün olan fotoğraf makinalarına da girmiştir. Geleneksel fotoğraf teknikleri kısa zamanda dijital teknoloji ile tanışmış ve benimsenmiştir. Bu amaçla üretilen dijital makinalar yanısıra dijital baskı makinaları, bilgisayar fotoğraf programları, scanner denilen görüntü tarayıcıları ve printerlar dijital fotoğraf makinalarının birer parçası olmuşlardır. Zoom objektif, 1/16000 enstantene, 1/500 flaş senkronu, saniyede 4,5 kare çekim hızı, 200-400-800-1600 ASA gibi geleneksel fotoğraf makinalarında var olan özellikler yanında dijital fotoğraf için gerekli bilgisayar donanımları da bu makinaların vazgeçilmezleridir. Son birkaç yıl içinde çözünürlükleri en fazla piksel iken Nikon D 1 makina, Fuji milyon piksel çözünürlükte yeni dijital makinasını piyasaya sunmuştur. Her geçen gün de yukarıda belirttiğimiz özellikler gelişmekte ve artmaktadır. Dijital fotoğraf makinalarında elde edilen görüntüler makina belleğinde saklanarak bir bilgisayara aktarılır. Görüntü üzerinde gerekli görülen düzeltmeler, rötuş, kontrastlık, parlaklık ve renk ayarları yapılarak printerden özel olarak üretilmiş photopaper üzerine görüntü aktarılır. Ya da makine bir aparat yardımıyla veya sadece anakartı dijital baskı makinalarına yerleştirilerek doğrudan baskı elde edilir. “Camera Obscura”nın gelişimi için yüzyıllardır yapılan çalışmanın sonucu, günümüzde dijital makinaların üretilmesini ve çok yakın gelecekte de yoğun bir şekilde kullanılacağını göstermektedir. Toplumsal değişim ve teknolojik gelişim olduğu sürece -ki olacaktır fotoğraf teknolojisi ve onu kullanan insanlar, özellikle de fotoğraf sanatçıları yaratıcılıklarını yeni teknolojik araçlarla daha da A. Beyhan ÖZDEMİR Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü Öğretim ÜyesiYararlanılan Kaynaklar -Aydemir Gökgöz, “Her Yönüyle Fotoğrafçılık”, AFA Matbaacılık, İstanbul, 1977 Özdemir, “Fotoğrafik Dilyetisinin Evrimi Bağlamında Müdahale Sorunsalı”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir, 1996 -Güler Ertan, “Çağdaş Fotografi Sanatı”, Sayılı Matbaası, İstanbul, 1977 -Mehmet Bayhan, “Günümüz Türk Fotoğrafı” Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul, 1987 Televizyonun Gecmisten Gunumuze Gelisimi Kisaca OzetiPublished on Sep 27, 2018Geçmişten günümüze televizyon sıralaması, geçmişten günümüze televizyon vikipedi, televizyon geçmişten günümüze nasıl bir değişim geçirdi, televizyonu... ilker Telefonun Geçmişten Günümüze Gelişimi Kısaca, Telefonun Geçmişten Günümüze Gelişimi Graham Bell’in telefonu icat etmesinin ardından telefona ilk olarak rayafon adı verilmiştir. Telefonların geçmişten günümüze değişimi incelendiğinde sırasıyla karşımıza ahizeli telefon, radyo dalgalı telefon, tuşlu telefon, cep telefonu ve akıllı telefonlar çıkmaktadır. İcat edilen ilk telefonlar ahizeli telefonlardır. Bu telefonların biri dinleme diğeri konuşma olmak üzere iki mekanizması bulunmaktaydı. Ardından radyo dalgalarının sesi iletmesi ile birlikte radyo dalgalı telefonlar icat edilmiştir. Çevirmeli telefonlardan sonra teknolojinin gelişmesi ile birlikte tuşlu telefonlar yapılmıştır. Bu telefonlar cep telefonlarının çıkmasının ardından değerini yitirmiştir. İlk cep telefonu Motorola firması tarafından üretilmiştir. Bu telefon 850 gr ağırlığındaydı ve pil ömrü 35 dakikaydı. Son teknoloji ise günümüzde kullanılan akıllı telefonlardır. Bu telefonlarda android özelliği vardır ve tuş bulunmamaktadır. Telefonun Geçmişten Günümüze Değişimi Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Paylaşabilirsiniz

buzdolabının geçmişten günümüze değişimi kısaca