f2DK. Rüyada annesinin öldüğünü görmenin ne anlamı geldiği, rüyayı gören kişiler tarafından en çok merak edilen ve sorgulanan rüya tabirleri arasında yer alıyor. Rüyasında annesinin öldüğünü görmenin tabiri konusunda detaylı bilgiye erişmek isteyen rüya sahipleri, Rüyada annesinin öldüğünü görmenin anlamı nedir? şeklinde akıllarını kurcalayan o soruya yanıt bulmak istiyor. Rüyada annesinin öldüğünü görmenin detaylı olarak tabirini inceleyecek olursak; rüya sahibinin annesi ile birlikte bir ömür boyu çok mutlu, huzurlu, afiyet dolu günler geçireceğine delalettir. Bu nedenle rüyada annesinin öldüğünü gören rüya sahipleri tarafından her ne kadar kötü bir rüya görüldüğü düşünülmesine neden olsa da anlamı çok güzel ve hayırlıdır. Öte yandan rüyada annesinin öldüğünü görmek; rüya sahibinin öldüğünü gördüğü annesinin gerçek hayatta uzun yıllar yaşayıp ömrünün uzun olacağına ve sağlığının yerinde olacağına işaret etmektedir. Son olarak rüyada annesinin öldüğünü gören rüya sahibinin de tüm dertlerinin ve sıkıntılarının son bulacağına, oldukça keyifli bir şekilde ağız tadıyla bir yaşam süreceği olarak tabir edilmektedir. RÜYADA ANNESİNİN ÖLDÜĞÜ GÖRMEK NE ANLAMA GELİR? Rüyada annenin öldüğünü görmek, sevinç anlamına gelir. Rüya tabirlerine göre rüyada ölen kişinin, gerçek hayatta ömrü uzun olur. Bu rüya için de rüyada annesinin öldüğünü gören kişinin annesinin sağlığının yerinde olacağına ve uzun yıllar yaşayacağına alamet etti Rüyada komşunun öldüğünü duymak son zamanlarda rüya sahibinin gündeminde olan ve sorun yaşatan olayların artık bir düzene girmesine ve bundan sonra hasret çekilen huzurun hayatını kaplamasına yorumlanır. Rüyada birinin vefat ettiğini duymak sağlıksız ortamlarda bulunmak sebebiyle tedavi süreci zaman alan bir sağlık sorunu yaşanacağına fakat, tıbbi destek almak ve destek olsun diye düzenli olarak uyumak gibi kurallara uyulması halinde şifaya kavuşup rahat edileceğine yorulur. Rüyada tanıdık birinin öldüğünü duymak daha lüks bir ev sahibi olmakla alakalı harcanan emeğin, edinilen mali şartların nihayetinde sevindirici sonuçlarının alınacağına tabirlenmesi muhtemel bir rüyadır. Rüyada akrabanın ölüm haberini almak düşük kazançlı işlerden çalışmak sebebiyle hep şikayetçi olduğu için sürekli hayalini kurduğu kendi ticarethanesini kurup işletmek manasında ciddi bir fırsatın eline geçmesine tabir edilir. Rüyada tanıdık birinin öldüğünü görmek epeyce zamandır rüyayı gören kişinin rahatsız olduğu bir konunun bir neticeye bağlanacağına bundan sonra da bu sorunla uğraşmak zorunda kalmayacağına yorumlanan bir rüyadır. Rüyada Komşunun Öldüğünü Duymak Rüyasının Yorumu Nedir? Rüyada komşunun öldüğünü duymak eskiden yaptığı bazı yanlışlarından ötürü üzgünlük yaşamaya ve bir daha bu çeşit hatalara düşmemek manasında daha dikkatli olmaya yorumlanır. Rüyada Tanıdık Birinin Öldüğünü Görmek Ne Anlam Taşıyor? Rüyada tanıdık birinin öldüğünü görmek dost ve arkadaş nazarında fikirleriyle beğeni toplayan birisi olarak izzet görmeye, bu özelliği nedeniyle çözümü zor olan konularda yararlı çözümler sunmaya yönelik işaretler barındıran bir rüyadır. Rüyada Akrabanın Ölüm Haberini Almak Neyin Karşılığıdır? Rüyada akrabanın ölüm haberini almak rüyayı görenin takdir edilene saygı gösteren, eline geçenlere şükreden ve fazlasında gözü olmayan kıymet bilen bir insan olduğuna yönelik işaret eden bir rüyadır. Rüyada Birinin Vefat Ettiğini Duymak Ne Manaya Gelir? Rüyada birinin vefat ettiğini duymak dini emirlere uymamaktan vazgeçmeye ve manevi cephede ilerleme kaydederek maneviyata ilgili bir kişi olmak için gayret etmeye tabir edilmesi gereken bir rüyadır. Rüyada Tanıdık Birinin Öldüğünü Duymak Neleri Müjdeliyor? Rüyada tanıdık birinin öldüğünü duymak belli bir maaş karşılığında çalışan memur ve işçiler için daha çok kazanmaya ve bununla birlikte maddi manada daha rahat etmeye işaret eden bir rüyadır. RÜYADA KOMŞUNUN ÖLDÜĞÜNÜ DUYMAK RÜYADA TANIDIK BİRİNİN ÖLDÜĞÜNÜ GÖRMEK RÜYADA AKRABANIN ÖLÜM HABERİNİ ALMAK RÜYADA BİRİNİN VEFAT ETTİĞİNİ DUYMAK RÜYADA TANIDIK BİRİNİN ÖLDÜĞÜNÜ DUYMAK Rüyada komşunun öldüğünü duymak aile ve meslek hayatında gerçek mutluluğu ve huzuru yakalayacağına, kurulu düzeni olacağına, dünyayı gezmek için yola çıkacak olan rüya sahibinin tüm hayatının bolluk ve bereket içinde geçeceğine, atacağı doğru adımlar ve yapacağı akıllıca hamleler sayesinde çok büyük kazanç elde edeceğine, büyük başarılar kazanacağına, kurulan hayallerin bir bir yıkılacağına, başkasının malına ve parasına göz dikerek menfaat elde edeceğine, elinde bulunan imkânları çok hayırlı bir şekilde değerlendirmesi sayesinde işlerinin çok iyi bir hal alacağına, sorunlarının kısa zaman içinde biteceğine, iş hayatında bilgi ve cesaret gerektiren bir mevkiye ulaşmak için çaba gösterileceğine işaret eder. Rüyada komşunun öldüğünü duymak gördüyseniz Duygusal konular yapmanız gereken işleri yapmanızı veya keyif aldığınız kişilerle vakit geçirmenizi engelleyebilir. Rüyada komşumun öldüğünü duymak istenmeyen ve maddi manevi büyük zararlara yol açan bir işe kalkışacağına, iş hayatında ve sosyal hayatta çok iyi ve başarılı işlere imza atılacağına yorulmaktadır. Rüyada komşusunun öldüğünü duymak bazı kişiler ile iş ile ilgili ortaklıklar kurulacağına, bereketli ve rahat bir hayat yaşanacağına yorulur. Rüyada komşunun öldüğünü duymak birçok işin birlikte yapılacağına, bundan sonra yapmak istediği çalışmalar için önayak olacak çalışmalar gerçekleştireceğine delalettir. Rüyada komşusunun hamile olduğunu duymak aile hayatında yaşanan tartışmaların ve kırgınlıkların sona ereceğine, elinde bazı büyük projelerin yönetimi ile ilgili bilgiler ulaşacağına, bu projelerden birinin başına kendisinin getirileceğine yorulur. Rüyada komşunun öldüğünü görmek hayallerine, isteklerine, dileklerine ve dualarına kavuşacağına, zenginliğe kavuşulacağına ve gayrimenkul işine girileceğine tabir olunur. Rüyada komşumun öldüğünü görmek tam konsantrasyon ile işine daha çok sarılacağına, emeklerinin karşılığında da hakkı olanı alacağına tabir olunur. Rüyada bir komşunun öldüğünü görmek böylelikle sıkıntılarının ve sorunlarının en büyük kaynağını aşma imkânı elde edeceğine, stresinin çoğalacağına, gergin ve baskı içinde zor günler geçireceğine inanılır. Rüyada komşusu ölmek işten ve güçten el etek çekileceğine, rüya sahibinin ruhsal olarak çok büyük bir yıkıma uğrayacağı bir döneme gireceğine ve bu dönemi atlattıktan çok uzun bir zaman sonra bile çok büyük üzüntüler yaşayacağına, zengin olmak isterken hayallerinizin ve umutlarınızın boş çıkacağına rivayet eder. Hayırlı Paylaş, Hayırlı Çıksın Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası Rüyanın Özeti Rüyada komşunun oğlunun öldüğünü duymak engellerin ve aksiliklerin yok olacağına, yaşadığı bir hastalık varsa şifa bulacağına, aile hayatındaki uyumun ve huzurun da artacağına, sosyal hayat içerisinde sevilen ve sayılan bir kişi olunacağına, problemlerinin ve sorunlarının çözüleceğine, kendisini iş hayatında çok hayırlı bir mevkide bulacağına yorulmaktadır. Rüyanın Geniş Tabiri Rüyada komşunun oğlunun öldüğünü duymak önemli bir görevi başarıyla bitirdikten sonra terfi edeceğine, bereketli bir döneme girerek, refah içinde yaşayacağına, engellerin ve aksiliklerin yok olacağına, sağlığına geri kavuşacağına, gönül hoşluğu ve esenlik bulacağına, büyük çalışmalar gerçekleştireceğine yorulmaktadır. Rüya yorumcusuna göre sorunların teker teker çözüleceğine, işlerin yoluna gireceğine, hayırlı haberler alınacağına, hayallerine, arzularına, hedeflerine kavuşacağına, muradına ereceğine, alınan borçların ve çekilen kredilerin kısa sürede ödeneceğine, yaşadığı bir hastalık varsa şifa bulacağına, aile bireyleri ile rahat bir ömür sürüleceğine, gelirinin artmasının elinin bollaşmasına vesile olacağına alamettir. Rüyada komşunun oğlunun öldüğünü duymak yeni bir sosyal çevreye girileceğine, işlerinde daha önce yaşanmış olan sorunların tekrar karşısına çıkması üzerine daha hızlı ve daha kolay bir şekilde çözeceğine, çok güzel ve iyi insanlar ile çalışıp işlerinde büyük başarılar kazanacağına, dini vecibelerini yerine getireceğine, meslek erbabı ve ticaret ehli kişiler sayesinde hayırlı fırsatlar elde edeceğine, aile hayatındaki uyumun ve huzurun da artacağına, yaşama olan inancını tazeleyeceğine delalet ettiğine inanılır. Rüya tabiri üstadına göre sosyal hayat içerisinde sevilen ve sayılan bir kişi olunacağına, ferahlayacağına, hafifleyeceğine, uzun bir süre boyunca eksik kalmış işlerin tamamlanacağına, sevdiği kişiler ile hayatında unutamayacağı şeyler yaşayacağına, çalışma arkadaşları ile keyifli günler geçirileceğine, dualarının kabul olup gerçekleşeceğine işaret ettiğine inanılır. Rüyada komşunun oğlunun öldüğünü duymak kendi payına düşeni doyasıya yaşama zevkine varacağına, yeni bir kazanç kapısı bulunacağına, epey bir süreden beri inişli çıkışlı seyreden işlerin düzene gireceğine, problemlerinin ve sorunlarının çözüleceğine, uzun bir ömür süreceğine ve dünyevi zevkleri yaşayıp bütün sıkıntı ve üzüntülerden kurtulacağına, sıkıntılarının ve sorunların son bulacağına, eş, dost ve akrabaların sıkıntılarına çözüm bulunacağına, masa başı bir işe girileceğine alamettir. Rüya yorumları lugatına göre büyük bir projeye ortak olarak gireceğine, yaşamında kısmetin ve bereketin hüküm süreceğine, kendisini iş hayatında çok hayırlı bir mevkide bulacağına, hayırlı bir yola çıkılacağına, bu yolun dönüşünde hayırlı haberler getirileceğine, kendisini çok daha iyi hissedeceğine, para sıkıntısı çekmeden harcama yapmanın keyfini ve rahatlığını yaşayacağına delalet ettiğine inanılır. Genel anlamıyla Rüyada komşunun oğlunun öldüğünü görmek çevresinde sözü geçen, saygın biri olacağına, kendisine tehlike oluşturacak her durumun farkına varacağına, elindekilerinin kıymetini bileceğine, aile hayatı ve sosyal hayat içerisinde uzun zamandan beri yaşanan tartışma ve sürtüşmelerin çok yakın bir zaman içerisinde değer verilen kişilerin araya girmesi ile biteceğine, kadim dostu ile sahici dostluğun farkına ve tadına varacağına, sorunlarından, sıkıntılarından, mutsuzluklarından, huzursuzluklarından kurtulacağına, maddi zararını karşılayacağına, yüksek mertebeye geleceğine yorulur. Devamını Oku … Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Babanın Öldüğünü Duymak Ve Ağlamak Diyanet Görmek Rüyada babanın öldüğünü duymak ve ağlamak diyanet görmek endişe verici bir durumla karşılaşılacağına, en kötü zamanında bu kişi tarafından düzeltileceğine, kendisine ve yaşamına çeki düzen vereceğine, uzun zamandan beri beklenen bir haber geleceğine ve zorlukların daha kolay şekilde aşılacağına, eline geçen kazanıcın gitgide azalacağına, sıkıntılarını kısa zaman içinde kimseden en ufak bir destek görmeden ortadan kaldıracağına, elinde bulunan bir miktar kazancı kısa süre içinde harcayacağına, tabir olur. Ayrıca rüyada babanın öldüğünü duymak ve ağlamak diyanet görmek yakın bir zamanda çok büyük kazançlar elde edilerek iş kurma konusunda adım atılacağına, eline geçene para sayesinde hanesine bolluk ve bereketin hâkim olacağına, kendisine daha uygun bir hayat kuracağına, işlerin istenmeyen durumlara düşeceğine, gönül hoşluğu ve esenliği yaşayacağına, mutlulukların her geçen gün daha da artacağına, yorumlanır. üzüntülerin son bulacağına ve sorunların ve sıkıntıların sona ereceğine tabir edilir. büyüklerine saygıda küçüklerine de sevgide artık hiç kusur etmeyeceğine delalet eder. etrafındaki insanları şaşırtacak bazı kararlar vereceğine alamet eder. çok güzel günler ile karşılaşacağına yorulur. Dini olarak rüyada babanın öldüğünü duymak ve ağlamak diyanet görmek tabiri Dini olarak rüyada babanın öldüğünü duymak ve ağlamak diyanet görmek rakiplerine karşı güç ve kudret sahibi olup, uzun zaman çekilen rahatsızlıklar yüzünden ruhsal olarak da yıpranacağına ve hastalıkların kişiyi yataklara düşürecek kadar ağır bir şekilde seyredeceğine, parasızlıktan ve işsizlikten kurtulacağına, sağlığına veya güzel ahlaka kavuşacağına, bazen de rahat geçeceğine, yanlış anlaşılmaların ve yargısız infazların kişiyi zor durumda bırakacağına, kişinin büyük fabrikalarda beyaz gömlekliler arasında olacağına, yeni bir iş için bir miktar para biriktirileceğine, delalet eder. Psikolojik olarak rüyada babanın öldüğünü duymak ve ağlamak diyanet görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada babanın öldüğünü duymak ve ağlamak diyanet görmek kişinin bereketli bir döneme girerek, şansının her zaman kendinden yana gideceğine, kafasının karışacağına ve bir türlü sağlıklı bir karar veremeyeceğine, gereksiz olan maddi külfetinden, kendisini çok daha rahat bir dönemde bulacağına, çok mutlu ve huzurlu bir hayata sahip olacağına ve çok hayırlı bir kısmet ile evlilik yolunda ilerleyeceğine, kendisinin de günlerce bunun tedirginliğini yaşayacağına, KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ  SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ

rüyada komşunun öldüğünü duymak diyanet