Yrd. Doç. Dr. Murat Doğan, 1977 yılında Erzincan’da doğdu. Lisans ve yüksek lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde tamamlayarak, Çocuk Sağlığı ve
Yumurta alerjisi, bebeklerde en sık görülen besin alerjilerinin başında geliyor. Bebeklerde yumurta alerjisi; kusma, kaşıntı, döküntü, egzama ve hırıltılı solunum gibi belirtilerle
Sütalerjisi erişkinlerde nadir görülürken, küçük çocuklarda daha sık görülür (27). Allerjik semptomlara çoğunlukla alfa-laktoglobulin ve beta-laktoglobulin denilen peynir altı suyu proteinleri neden olur, ancak bunlar da kazeinlere bağlı olabilir (28).
Böreğe kıyma yerine ıspanak koymak, sebzeli makarna yemek, tavuk/balık sebze, tavuk-bakliyat kombinasyonları yapmak daha uygundur. Özellikle hayvansal protein alırken ekmek yerine sebzenin tercih edilmesi daha uygundur. Sağlıklı beslenmek için, yumurtayı yağda yemek yerine, haşlanmış yemek daha uygundur.
Yine yağ (trigliserid) miktarında % 30 a varan düşüş sağlarken, koruyucu kolesterol HDL de artış izlenir. Birincil hedef kilonun % 10 nu vermek; vücut kitle indeksini (kilo/boy2) 25 in altına indirmek; bel çevresini erkeklerde 94 cm kadınlarda ise 80 cm nin altına indirmek olmalıdır.
Geçenlerdeinstagramda da paylaştım Çocuk Alerji ve Astım Derneği diyor ki besin alerjisi bebeklikte başlayıp 1 yaş gibi zirveye ulaşır ve sonra zamanla hafiflemeye başlar. Çocukların %80’i 3-4 yaşında, %85’i 5 yaşında besin alerjisini atlatmış olur. Ancak ergenlik de bir dönüm noktasıdır ve bazılarında alerjinin
5CAequ. Besin alerjisi belirtileri genellikle alerjik olduğunuz yiyeceği yedikten birkaç dakika ila birkaç saat sonra ortaya çıkar. Yiyeceklere verilen alerjik reaksiyon cildi, gastrointestinal sistemi, solunum sistemini ve en ciddi vakalarda kardiyovasküler sistemi etkileyebilir. Reaksiyonlar, potansiyel olarak hayati tehlike oluşturan anafilaksi dahil, hafif ila şiddetli olabilir. Unutmayın ki reaksiyonlar tahmin edilemez. Bir reaksiyonun ilk belirtileri hafif olabilir, ancak semptomlar hızla kötüleşebilir. Ve bir kez hafif bir reaksiyona neden olan şey, bir dahaki sefere ciddi bir reaksiyona neden olabilir. Çocukların semptomlarının yetişkinlerden farklı bir şekilde gelişebileceğini unutmayın. Hafif ve orta şiddette besin alerjisi belirtileri Kurdeşen ciltte kırmızımsı, şiş, kaşıntılı bölgeler Egzama alevlenmesi kalıcı kuru, kaşıntılı kızarıklık Özellikle ağız ve göz çevresinde derinin kızarması, Mide bulantısı ya da kusma İshal Karın ağrısı Burun tıkanıklığı veya burun akıntısı Hapşırma Hafif, kuru öksürük Ağızda tuhaf tat Şiddetli besin alerjisi belirtileri Solunumu tıkayan dudakların, dilin ve / veya boğazın şişmesi Yutma problemi Nefes darlığı veya hışıltı Morarma Kan basıncında düşme hafif, şaşkın, zayıf, bayılma hissi Bilinç kaybı Göğüs ağrısı Zayıf veya filiform nabız Kötü bir şeyler olacağına dair içinde bir his olma Şiddetli belirtiler tek başına veya daha hafif belirtilerle birlikte hayatı tehdit edici anafilaksi belirtileri olabilir. Bu acil tedavi gerektirir. Epinefrin, anafilaksi için ilk basamak tedavidir ve anafilaksi planınız doktorunuz tarafından kişiselleştirilmelidir. Şiddetli veya sürekli semptomlar için epinefrinin uygulanmasındaki gecikmeler, özellikle gecikme bir saat veya daha uzun olduğunda, çok tehlikeli olabilir. Besin Alerjisinde Teşhis Ve Test Şüpheli besin alerjileri, her zaman kurul onaylı bir alerji uzmanı gibi nitelikli bir tıp uzmanı tarafından değerlendirilmeli, teşhis edilmeli ve tedavi edilmelidir. Aile doktorunuz sizi bir alerji uzmanına yönlendirebilir. Kendi Kendinize Tanı Koymaktan ve Kanıtlanmamış Testlerden Kaçının Yiyecek alerjisini kendi başınıza teşhis etmeyin. Kendi kendine tanı, özellikle çocuklarda gereksiz beslenme kısıtlamalarına ve yetersiz beslenmeye neden olabilir. Ek olarak, bazı insanlar başka bir tür yiyecek bozukluğu yaşadıklarında besine alerjisi olduğunu düşünürler ve tedavi farklı olabilir. Bazı besin alerjisi test yöntemleri kanıtlanmamış ve tartışmalı olarak kabul edilmektedir, çünkü hiçbir kesin çalışma besin alerjilerini etkili bir şekilde teşhis edebildiklerini göstermemiştir. Hatta bazıları alerjik reaksiyon riskini artırabilir. Besin Alerjilerinin Teşhisi Bir alerji uzmanının bir besin alerjisini teşhis etmek için atması gereken ilk adım tam bir tıbbi öyküdür. Alerji uzmanı besin alerjisinin semptomlarına neden olup olmadığını ve suçlu yiyecekleri tespit edip edemeyeceğini belirlemek için sorular soracak ve fizik muayene yapacaktır. Daha sonra, alerji uzmanı besin alerjisinin tanımlanmasına yardımcı olmak için testler yapabilir. Bu testler tek başlarına her zaman net cevaplar sunmasa da, alerji uzmanı tanı koymak için test sonuçlarınızı tıbbi geçmişinizde verilen bilgilerle birleştirir. Bu testler şunları içerebilir Deri prick testi Kan testi Besin provokasyon testi Besin eliminasyon diyeti Bu testlerin hepsi kanıtlanmış teşhis yöntemleridir. Tıbbi öykünüze ve ilk test sonuçlarınıza bağlı olarak, tanı konmadan önce birden fazla test yapılması gerekebilir.
Besin alerjisi, her yaştan kişide görülebilmek ile birlikte bebeklerde ve çocuklarda daha sık görülmektedir. Besin alerjisinin bebeklerde daha sık görülmesi ebeveynlerin aklına birtakım sorular getirir. Bu sorulardan bazılarını sizler için cevapladık. Bebeklerde Besin Alerjisi Neden Olur? Bağışıklık sistemi, bazı yiyecekleri zararlı olarak görür. Bu yiyecekler genel olarak zararsızdır ancak bağışıklık sisteminin bu yiyecekleri tehdit olarak algılaması alerjik reaksiyon oluşmasına neden olur. Bebeklerde besin alerjisinin oluşmasında rol oynayan belli başlı yiyecekler vardır. Besin Alerjisi Yapan Yiyecekler Nelerdir? Bebeklerde besin alerjisine sebep olan çok sayıda yiyecek olabilir. Ancak 8 temel besin, besin alerjisine sebep olan en yaygın besinler arasındadır. Bunlar; süt, yumurta, buğday, balık, fındık, kabuklu deniz ürünleri, fıstık ve soyadır. Bu besinlerden bazılarına karşı gelişen alerji, çocukluk çağının ilerleyen dönemlerinde geçerken bazıları ise ömür boyu devam eder. Besin Alerjisi Ne Zaman Ortaya Çıkar? Besin alerjisi, alerjik reaksiyona neden olan yiyecek tüketildikten dakikalar içinde bazen de bir, iki saat sonra ortaya çıkabilir. Yenidoğan ve anne sütü ile beslenen bebeklerin annelerinin yediği yiyecekler de süt yoluyla bebeğe geçerek alerjik reaksiyonun oluşmasına zemin hazırlayabilir. Bebeklerde Besin Alerjisi Nasıl Anlaşılır? Bebeklerde besin alerjisi oluşunca bazı belirtiler meydana gelir. Bu belirtiler; kırmızı, döküntülü cilt kurdeşen, kusma veya ishal, dışkıda kan, öksürük, hırıltı, nefes almada güçlük, kaşıntı, bilinç kaybı. Bu belirtilerden herhangi birinin bebeğinizde olması durumunda bir alerji uzmanına bebeğinizi götürmeniz gerekebilir. Bebeklerde Besin Alerjisi Ne Zaman Geçer? Bebeklerde besin alerjisine yol açan bazı besinler çocukluk çağının ilerleyen yaşlarına doğru geçme eğilimi gösterir. Örneğin süt ve yumurta alerjisi bebeklerin çoğunda ilerleyen yaşlarda genellikle geçerken kuruyemiş alerjileri ise ömür boyu devam edebilir. Bebeklerde Besin Alerjisi Testi Nasıl Yapılır? Alerji uzmanlarının, bebeklerdeki besin alerjisini teşhis etmek için kullandıkları farklı yöntemler vardır. Bu yöntemler arasından bebeğinizin belirtilerine ve mevcut durumuna göre, hangi yöntemin etkili olup kullanılacağı kararı alerji uzmanı tarafından verilir. Besin alerjisini teşhis etmede deri testi uygulanabilir. Deri testinde, alerjen olduğu düşünülen madde çok az miktarda deri altına enjekte edilir ve 15 dakikalık bir gözlem yapılır. Uygulama yapılan bölgede kızarıklık, kabarma ve benzeri bir belirti oluşursa o besin alerjen olarak kabul edilir. Herhangi bir belirti ortaya çıkmazsa farklı bir besin ile teste devam edilebilir. Bazı durumlarda kan testi de yapılabilir. Bebeklerde Besin Alerjisi Tedavisi Nasıl Yapılır? Bebeklerde alerjik reaksiyona sebep olan alerjen belirlendikten sonra tedavi aşamasına geçilir. En iyi tedavi yöntemi alerjenden uzak durmaktadır. Bebekteki alerji sadece anne sütü ile beslendiği dönemde oluşuyorsa annenin diyetini düzenlemesi gerekir. Bazen anne sütü yoluyla bebeğe geçen proteinler alerjik reaksiyona sebebiyet verebiliyor. Alerjiye sebep olan besini ve o besinden elde edilen hiçbir yiyeceği tüketmemek gerekmektedir. Alerji uzmanınız ve alerji diyetisyeniniz kontrolünde beslenme planı hazırlayabilir ve bebeğinizin besin alerjisini kontrol altına alabilirsiniz.
Alerji, en kısa tabirle kişinin bağışıklık sisteminin bir maddeye aşırı tepki vermesidir. En sık rastlanan alerji türlerinden olan besin alerjisinde vücut, aslında zararsız olan ve genelde protein yüklü bir besine karşı aşırı duyarlıdır. Bu duyarlılık bir dizi nedenden dolayı oluşabilir. Besin Alerjisinin Belirtileri Nelerdir? Bir besin alerjisi belirtisi kendini besini aldıktan sonra yaklaşık 30 dakika içerisinde gösterir. Belirtileri çeşitli olabilmektedir. Hafif-Orta Alerjik Reaksiyon Ağızda karıncalanma Vücutta kızarıklık veya kurdeşen Yüz, dudak ve göz şişmesi Kusma İshal Karın ağrısı Şiddetli Alerjik Reaksiyonlar Alerjik Şok-Aşırı Duyarlılık Zor ve/veya hırıltılı nefes alıp verme Dil şişmesi Boğazda şişlik veya gerginlik Konuşmada zorluk veya ses kısıklığı İnatçı öksürük Bilinç kaybı Özellikle çocuklarda, deride solgunluk ve sarılık Besin Alerjisi ve Besin İntoleransı Farkı Nedir? Besin intoleransında vücut yiyecek veya içeceğin içerisindeki bir kimyasala tepki verir. Vücut alerjide olduğu gibi, kısa bir süre içerisinde tepki vermez, vücudun tepki vermesi 24-72 saati bulabilir. Alerji, deri, solunum ve sindirim sistemlerini etkilerken besin intoleransında, kişinin iç organları da etkilenebilmektedir. Ancak, bu durum hayati değildir. Alerji ve zehirlenmenin migren, huzursuz bağırsak, yorgunluk gibi ortak belirtileri de vardır. Bazı kişilerde, astım belirtileri de tetiklenebilir. Bir tablo ile özetlemek gerekirse; İntolerans Gecikmiş Saldırı Alerji Hızlı Saldırı Birden fazla gıda dahil olabilir Nadir olarak 1-2 gıdadan fazlası dahil olur Semptomların ortaya çıkması için büyük miktarlarda yiyecek gerekir; tek bir yiyecek alımından sonra reaksiyonlar ortaya çıkmayabilir Çok az miktarda alınan gıda bile ciddi ve hayati tehlike arz eden reaksiyonları tetikleyebilir Reaktif yiyeceklerin vücuda alınmasından 2-24 saat sonra reaksiyonlar başlar; nadir olarak 72 saate kadar sürebilir Sakınılması gereken gıdaların tüketiminden 2 saat yada daha az bir zaman sonra reaksiyonlar başlar Klasik alerjik bölgeler de dahil olmak üzere, herhangi bir organ sistemi reaksiyonda yer alabilir. Öncelikli etkiler Deri, solunum ve sindirim sistemleridir. Birden fazla yiyeceğin sebep olması ve semptomların geç başlaması dolayısıyla, soruna neden olan gıdalar nadiren anlaşılır Soruna neden olan gıdalar, hemen reaksiyona girdiğinden, çoğunlukla, tanı koyulabilir. Hassasiyet oluşturan yiyecekler genellikle favori yiyeceklerdir Alerjik gıdalar nadiren gıda olarak tüketilir 6 ay ya da daha az süren sakınma periyodundan sonra semptomlar yok olur Deri testi pozitif type I reaksiyon verir Alerjim mi Var İntoleransım mı? Alerji İntolerans Semptomlarım 1 saatten kısa sürede ortaya çıkıyor √ X Semptomlarıma hangi gıdalarnın neden olduğuna emin değilim X √ Dolaylı olarak da tüketsem beni her zaman hasta ediyor √ X Hassasiyetim olan gıdadan çok az miktarda tüketebiliyorum X √ Yaşlandığımda rahatsızlıklarım daha kötüye gidecek gibi görünüyor X √ Vücudun vereceği olumsuz tepkilerin şiddeti, kişinin ilgili gıdayı ne kadar tükettiğine bağlı değişmektedir. Bununla birlikte bir kişinin hangi gıdalara alerjisinin veya intoleransının olduğunu belirlemek zordur. Bunları belirlemek için doktora danışmak gerekmektedir. Çocukluk Döneminde En Sık Rastlanan Besin Alerjileri Besin alerjileri %90 oranında inek sütü, tavuk yumurtası, soya fasulyesi, yer fıstığı, fındık, buğday ve deniz canlıları kaynaklıdır. Alerjik çocuklarda genellikle ergenlik dönemine kadar süt, yumurta, soya fasulyesi ve buğday alerjileri görülür. Bununla birlikte yer fıstığı, fındık, balık ve kabuklu deniz canlılarına karşı alerji de görülebilir; ancak, bu alerjiler ömür boyu sürebilir. Besin Alerjileri Kalıtsal Mıdır? Ailede alerjik birinin olması çocuğun astım veya saman nezlesi gibi alerjilere yakalanma riskini artırır. Ancak alerji kalıtsal olabileceği kadar çevresel faktörlere de bağlıdır. Yine de alerjik çocukların çoğunun ebeveynlerinde besin alerjisi görünmemektedir. Ailede bir besin alerjisi olan bir çocuk varsa, kardeşlerinin de alerjik olma riski biraz daha yüksektir. Besin Alerjileri Önlenebilir Mi? Besin alerjilerini tamamen önlemenin bir yolu geliştirilememiş olsa da en aza indirebilecek tedavi yöntemleri mevcuttur. En temelde, ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenen çocuklarda alerji belirtilerinin daha az olduğu teorisini destekleyen kanıtlar vardır. Bu süre içerisinde bebeğin hiçbir katı gıda takviyesi almaması önemlidir. Yer fıstığı, fındık gibi sık görülen alerjenlerin vücuda girişinin geciktirilmesiyle alerji riskinin azaltılacağına dair hiçbir kanıt yoktur. Hatta alerjen olabilecek gıdaların vücuda erken girişi çocuklarda besin alerjisini önlemeye yardımcı olabilir. Ancak yine de fıstık ezmesi gibi yüksek alerjen bileşenlerin bebeğe yedirilmesi tavsiye edilmemektedir. Fıstık, fındık gibi kabuklu yemişlerin çocuğunuza ne zaman verebileceğiniz konusunda doktorunuza danışabilirsiniz. Alerjik Reaksiyonlar Nasıl En Aza İndirilebilir? Alerjik reaksiyonları en aza indirebilmek için öncellikle, alerjiye sebep olan besin veya besinlerin saptanması gerekmektedir. Bir kişi alerjen besine ilk kez maruz kaldığında reaksiyonu önemli olmayabilir. Ancak alerjen besini bir sonraki tüketmede vücutta oluşacak tepki daha şiddetli hatta hayati olabilir. Bu nedenle bu tür alerjik belirtileri gözden kaçırmamalı, teşhis ve tedavi süreci için bir alerji uzmanına gidilmesi gerekmektedir. Besin Alerjisi Durumunda Ne Gibi İlk Yardım Yöntemleri Uygulanmalıdır? Besin alerjisi ilk kez karşılaşıldığında korkutucu olabilir, ancak kontrol altına alınabilmektedir.
Bebeklerde inek sütü takviyesi yapılmaya başladığı anda görülebilen şikayetler sonucu inek sütü alerjisinin varlığından şüphe edilebilir. Çünkü aslında bebeklerde en çok rastlanan alerji türlerinden biri olan inek sütü alerjisi, inek sütünün içerisindeki bazı proteinlerin vücutta anormal tepkilere sebep olabilmesinden oluşabilmektedir. Yeni doğan bebeklerin en temel besin kaynağı anne sütü olmaktadır. Özellikle anne sütünün içerisindeki besin maddeleri bebeklerin gelişimi için oldukça büyük bir önem taşıdığından anne sütünün bebek için yeri çok ayrıdır. Fakat bazı durumlarda anne sütünün azlığından veya çeşitli sorunlardan dolayı anneler inek sütü tercihine yönetebilmektedirler. Her ne kadar anne sütünün yerini doldurmasa da bebek için faydalı bir gıda takviyesi olarak anne sütünden sonra en çok tercih edilen gıda maddesidir. Fakat çocuklarda oluşan bazı problemler inek sütüne karşı alerjik reaksiyonlara sebep olabilmektedir. İnek sütü içeriğindeki proteinler ile birlikte, proteinlere karşı reaksiyon gösterebilen deri döküntüleri, kusma, ishal gibi belirtilerle oluşan alerji türüne sebep olabilmektedir. Bu alerji de vücudun inek sütünün içerisindeki proteinleri yabancı madde olarak algılamasından kaynaklanmaktadır. Bu yüzden zorunlu bir durum olmadıkça 2 yaşına kadar inek sütü gibi gıdaların çocuklar için tüketilmemesi İnek Sütü Alerjisinin Geçtiği Nasıl Anlaşılır?Bebeklerde inek sütü takviyesi yapılmaya başladığı anda görülebilen şikayetler sonucu inek sütü alerjisinin varlığından şüphe edilebilir. Çünkü aslında bebeklerde en çok rastlanan alerji türlerinden biri olan inek sütü alerjisi, inek sütünün içerisindeki bazı proteinlerin vücutta anormal tepkilere sebep olabilmesinden oluşabilmektedir. Bu durumlarda genelde bebeklerde en sık görülen belirtiler bebeklerin ortada hiçbir neden yokken sürekli çığlıklar atarak ağlaması, bebeğinizin sık bir şekilde ishal olması ve dışkıda kanlanma görülmesi gibi semptomlar süt alerjisinin en yaygın belirtileridir. Bunun yanı sıra kusma, ciltte döküntü, bebeklerde gaz sancısı gibi sorunlar süt alerjisine belirti gösteren semptomlardır. Eğer bu gibi şikayetler çocuğunuzda oluşmaya başladıysa, bunun için tam olarak bu belirtilere sebep olan neden ile ilgili tanı koyabilmek amacıyla çocuğunuzu doktora götürmek gerekebilir. Veya en basitinden bebeğinize bir süre inek sütü ve süt ürünleri verilmediği süreç içerisinde bu semptomların hala devam etmediği görünürse oluşan sebeplerin çocuklarda süte olan alerji yüzünden ileri geldiğini İnek Sütü Alerjisi Ne Zaman Geçer?İnek sütü alerjisi genel olarak 2 yaşına kadar bebeklerde bazı semptomlara sebep olsa da bebeğin yaş alması ile birlikte bu durum düzelmeleri beraberinde getirecektir. Yapılan araştırmalara göre genellikle ilk 3 yıl içerisinde bu sorunun düzelmeye başladığı ve artık çocuğun 5 yaşına girmesi ile birlikte %50-60 oranında bu semptomların azaldığını gözlemlemişlerdir. İnek sütü alerjisi genel olarak bebeklerin 1 yaşında ortaya çıkabilen bir alerji türü olarak genelde düzelmeye meyilli bir alerjidir. Bu alerjinin ömür boyu sürme olasılığı çok düşük olduğundan genel olarak birkaç yıl içerisinde semptomların azalmasıyla yavaş yavaş bu belirtiler sona ermektedir. Fakat çoklu besin alerjisi problemi yaşayan çocuklarda inek sütü alerjisi durumu çok daha geç bir sürede iyileşebilmektedir. Bu da pek çok besin maddesine duyulan alerji durumunu ortaya koyduğundan dolayı inek sütü alerjisinin de çoklu besin alerjisi yaşayan çocuklara göre çok daha hızlı iyileştiği araştırmalarda gözlemlenmiştir. Yani genel olarak endişelenecek bir durum olmadığından eğer alerjik bir durum varsa inek sütü tüketimi azaltılabilir ve bunun sonucunda birkaç yıl içerisinde yavaş yavaş inek sütü takviyesi çocuğunuzun sağlığını olumsuz etkilemeyen bir hale gelecektir.
Dört yaşından küçük çocuklarda; besini reddetme, yutma güçlüğü, sebepsiz ağlama, uyku bozukluğu, karın ağrısı, kusma, iştah azalması ve kabızlık gibi şikayetlerin besin alerjisi belirtisi olabileceğini söyleyen Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Gülbin Bingöl, “Alerjinin pek çok farklı belirtisi var. Özellikle bebekler ve küçük çocuklar şikayetlerini dile getiremediği için anne babaların dikkatli bir gözlemci olmaları gerekiyor.” dedi. Bebeklik döneminde maruz kalınan alerjenlerin; zamanlaması, miktarının yanı sıra erken dönemde mikrobiyal çevredeki değişiklikler ve D vitamini eksikliği gibi etmenlerin alerjinin artış nedenleri arasında sayıldığını ifade eden Prof. Dr. Gülbin Bingöl, alerjiler hakkında ayrıntılı bilgi verdi. EN ALERJİK 8 BESİN Besin alerjisinin de doğal olarak alınan gıdalara karşı vücutta meydana gelen tepkimelerin genel adı olduğunu anlatan Prof. Dr. Gülbin Bingöl, besin alerjisinin giderek artan bir sağlık sorunu olduğunu vurguluyor. Bu alerji türünün son 10 yılda iki kat daha çok görüldüğünü anlatan Prof. Dr. Gülbin Bingöl, sözlerine şöyle devam ediyor “En sık görülen 8 besin alerjisini; inek sütü, yumurta, yer fıstığı, ağaçta yetişen kuru yemişler, buğday, soya, kabuklu deniz ürünleri ve balık olarak gruplamak mümkün. Bu alerjenler, ülkemizde sayısı 6,5 milyonu bulan 0-4 yaş grubundaki çocukların 350 binini etkiliyor. Bebeklerin yüzde 6’sında, çocukların yüzde 4’ünde görülen bu alerji türü, ergenlikte yüzde 2 oranına, yetişkinlikte ise yüzde 1’e düşüyor.” EN YAYGIN BELİRTİ CİLTTE KIZARIKLIK Besin alerjisi sıklıkla cilt, mide-bağırsak ve solunum sisteminde meydana gelen bulgularla kendini gösteriyor. Kaşıntı, kızarıklık, ürtiker kurdeşen, egzama, dudaklarda ve göz çevresinde şişlik gibi belirtilerin alerjik bünyeye sahip bebek ve çocukların yüzde 50-60’sında ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Gülbin Bingöl, “Yine aynı oranda görülen mide ve bağırsak sisteminde de kanlı dışkılama, dışkıda mukus, bulantı, kusma, karın ağrısı, kolik, kabızlık ve ishal gibi bulgular görülüyor. Solunum sistemindeki belirtilere ise daha az rastlanıyor. Hastaların yüzde 20-30’unda burun akıntısı, kaşıntısı, hapşırma, boğazda kaşıntı hissi, sesin kabalaşması, yutma güçlüğü, öksürük, hışıltı ve nefes darlığı izleniyor. Ancak tüm bunların ötesinde anaflaksi şok tablosu durumunda tansiyon düşüklüğü, bayılma, çarpıntı, solukluk, baş ağrısı ve bilinç bulanıklığı yaşanıyor” diyerek belirtiler hakkında ayrıntılı bilgi veriyor. Prof. Dr. Gülbin Bingöl, 4 yaşından küçük çocuklarda besini reddetme, yutma güçlüğü, sebepsiz ağlama, uyku bozukluğu, karın ağrısı, kusma, iştah azalması ve kabızlık gibi şikayetlerin de gözden kaçırılmaması gerektiğini vurguluyor. Besin alerjisi, çok önemli sağlık sorunlarına yol açabileceğinden ciddiye alınması gerekiyor. Erken tanı ile alerjiye neden olan besinlere yönelik önlemlerle ciltte, mide-bağırsak ve solunum sistemindeki şikayetlerin giderilebileceğini ve bunun da hem çocuğun hem de ailesinin hayat kalitesinin düzelmesine yardımcı olacağını ifade eden Prof. Dr. Gülbin Bingöl, “Ciddi besin alerjilerinde şok tablosu ve hayatı tehdit edecek reaksiyonlar önlenebilir” diye konuşuyor. HEKİME BAŞVURMAKTA GEÇ KALMAYIN Peki, anne babalar ne zaman hekime başvurmalı? Bebek ve çocuklardaki bulguların yakından takip edilmesinin önemine değinen Prof. Dr. Gülbin Bingöl, şöyle devam ediyor “Anlattığımız belirtiler varsa yani bebeklerde kakada kan, mukuslu sümüklü kaka, düzelmeyen kusma, nedeni belli olmayan ağlama ve huzursuzluk, ciltte döküntü izleniyorsa mutlaka hekime başvurulmalıdır. Bu bulgular anne sütü alırken bile olabilir. Çünkü besin proteinleri anne sütünden bebeğe geçer. Bu tür bulguları olanlar özellikle şok tablosu yaşayanların doktor kontrolünde olması gerekir.” İLERLEYEN YAŞLA BİRLİKTE AZALIYOR Genel olarak yaşam kalitesini etkileyen bu sorunların ve besin alerjisinin yaşla birlikte azalması, hatta tamamen ortadan kaybolması mümkün. İnek sütü, yumurta, buğday ve soya alerjilerinin bir kısmının ilk bir yaşta düzeldiğini, 5-10 yaş civarında da iyileşme oranının yarıyı geçtiğini kaydeden Prof. Dr. Gülbin Bingöl, “Ancak ergenliğe kadar tolerans gelişimi devam edebilir. Yer fıstığı, ağaçta yetişen kuru yemişlerin vücut tarafından kabul edilmesinde gelişim daha yavaş olur. Bazen de alerji hep devam eder. Aynı şekilde, balık ve kabuklu deniz hayvanlarına karşı alerji de genellikle sürer” diyor. KESİN TEDAVİSİ YOK AMA KAÇINMAK MÜMKÜN Besin alerjisinin kesin tedavisi bulunmuyor. Ancak önlenmesine yönelik kimi tedbirlerin Avrupa Alerji ve Klinik İmmunoloji Akademisi’nin çeşitli çalışmaların ardından rapor oluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Gülbin Bingöl, “Varılan sonuçlara göre, ilk bir hafta bebeğe inek sütü içeren formül mama verilmemeli. İyi pişirilmiş yumurta, ek gıdaya geçiş döneminde verilebilir. Ayrıca yer fıstığı alerjisi sıklığı yüksek toplumlarda beslenmeye geçişte yer fıstığı da verilecek gıdalar arasına eklenebilir” diyor. ANAFLATİK ŞOKA KARŞI TEDBİR ALIN Besin alerjisi tedavisi sürecinin temelini, alerjiye neden olan yiyeceğin beslenmeden çıkarılması oluşturuyor. Bebek anne sütü ile besleniyorsa annenin de o yiyeceklerden uzak durması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Gülbin Bingöl, uyarılarını “Egzama gibi besin alerjisinin neden olduğu bulguların tedavisi de önemlidir. Yine şok riski olan hastalarda adrenalin otoenjektörlerinin adrenalin kalemleri taşınması gerekir. Çocuk okula ya da kreşe gidiyorsa, bu kalemlerden oralarda da bulundurulmalı ve hangi durumlarda kullanılması gerektiği konusunda çocuğa ve öğretmenlere bilgi verilmelidir” diye sürdürüyor. YENİ ARAŞTIRMA İKİLİ ALERJEN HİPOTEZİ Alerji konusunda yapılan çalışmalar da yaşam kalitesinin artırılmasına yönelik bulguları ortaya koyuyor. Son yıllarda “ikili alerjen hipotezi” üzerinde durulduğunu ifade eden Prof. Dr. Gülbin Bingöl, “Buna atopik dermatit egzama birlikteliği deniyor. Bu konuda yapılan çalışmalar egzama görülen kişilerde, deri yoluyla alerjen temasının besin alerjisi gelişimini artırdığını gösteriyor” diye bilgi veriyor. Besin alerjisinin nedenlerine yönelik araştırmalara da dikkat çeken Prof. Dr. Gülbin Bingöl, Avustralya’dan yapılan geniş kapsamlı "Healthnuts" çalışmasında D vitamini eksikliğinin de önemli bir risk faktörü olarak belirtildiğini söylüyor.
çoklu besin alerjisi ne zaman geçer